habiplar
  Tekerleme Sayfası
 

Merhaba,Arkadaşlar Bu Tekerleme  Sayfasıdır

Adıyamanlı kızlar,delikanlılar ve çocuklar! 
Zayıf bedenler dallardan asılacaklar 
Fındık kabuğunu doldurmayan bir umutla 
Hayta babalarının kumar borcu var 

Benim bitti mecalim… 

Ah! beynimde barut kokusu yine 
Yüreğimi isyana fırlatan bir mancınıktır dallar 
Barabelliye peşpeşe asıldığımm zamanlar…. 
Sükun bulurum biraz yankılanınca dağlar 

Atma türküler başlar 

‘’Fındık dalda tekleme kız eteğin ekleme 
Yarin gitti askere gelir diye bekleme’’ 

Sonra bir zılgıt kopar….. 

‘’Cane’ cane’ vera meydane’ 
Na’vi te pir hoşe mine gulane’ ‘’ 

Oo…y..y! havvar! havvar! havvar demekte ne var! 

‘’ez berf’ım berf’ım ez berfa’ ç’aki surum…..’’ 
Yemyeşil dağlar kızıla çalar, ‘’ez berfa’ ç’aki raşim’’ 

Şenlik ateşinden mavzer namlusu yanar 

‘’Oy! Asiye! Asiye! tütün guydum kesiye 
Babang seni veriyu da bi’ bağa… pırasiye…. 
Oğol Nazim'im oğol! .’’ 

Beni bekliyorlar 
Adıyamanlı kızlar ve delikanlılar 
Fındığa gidiyorum dostlar 
Babamın hatırı var 

Yürüdükçe bel verecek çiğ düşmüş yamaçlar 
Bel verecek fındık dalları 
Ayağımızda lastik pabuçlar 
Eşlik eder bize menekşeli yamaçlar 
Ter kokar bizi gören ağaçlar 
Ne emek goygoycuları ne de yanları ağrımış sendikacılar 
Bize ayak uyduramazlar 
Nefes ister yokuş söken bu horonlar 


Kötü şiir okumaktan sürmenaj olmuş şairler 
Topladığınız sizin yeme içme gemiden 
Haydi gelin 
Su için Bedri Rahmi’nin içtiği çeşmelerden 
Mehmet Emin’in, vatan aşkına düştüğü, derelerden 
Oğuza dokuz göze veren Saka’nın sularından 
Ozan Arif’in sesi gelir Alucra tepelerinden 
Nesin’in karahisarından aş ta gel 
Hasan Ali disiplininden kaç ta gel 
Daha nicelerine dağları dolaş ta gel 


Be! Hey! eşkiyalar isyankarlar komitacılar siz de gelin 
Ormanları uğuldatan rüzgarlardan korkmazsanız eğer 
Vadilerde yankılanan silahlarla inleyin 
Topal Osman’ı yadeden bu konserleri dinleyin 
Hani balkan savaşından bağımsızlığa kadar 
Bütün savaşlara katılmış Giresun gönüllüleri lideri 
Yüz gönüllü ile Çankaya muhafız komutanı 
Kırkikinci ve kırkyedinci Alay Kumandanı ve daha daha….. 
Hani bin kişi ile bitirdiği Koçgiri 
Padişaha hain der o’nun için Pontuslar, haylar… 
Ruslar geliyor paşam dendiğinde 
‘’Topal Osman’a haber salın’’ demişti Atam 
‘’Fakat onlar gönüllü, düzenli silahları yok paşam’’ dendiğinde 
‘’Onların ellerinde bıçakları var onlarla savaşırlar’’ demişti Atam 
Yetti de arttı bile daha nice müstevlilere,sen rahat uyu Atam 
Bıçağımız bilenir bizim köstre taşında durmadan 
En sonunda 
Cesedini iki gün ayağından meclis kapısına asıp 
Mevcudiyetimizin yegane temelini yeyip bitiremeyen 
Be hey müstevli maşaları varsa yüzünüz siz de gelin 
Bu konçertoyu dinleyin 

Ah! Adıyamanlı çocuklar kızlar ve delikanlılar 
Bir pazen şalvar ile bir de üstlük var 
Değişecek libas yok; ‘’banyodan hoşlanmayız biz’’ diyorlar 
Verdiğimiz elbiseleri alsalar da yanımızda giymiyorlar 
Oysa su ve ateşten bol ne var 
İki kere yıkadığım tulum kuruyayazar 
Oy havvar! ter kokusundan daha kutsal ne var…* 

Umutlar devşireceğiz 
Bu kumar borcunu bitireceğiz 
Bekleyin şen ve esen geleceğiz 
Ağustos böceklerinin nağmeleriyle 
Günü akşam edeceğiz 
Ateş böceklerinin yanışını seyredeceğiz 
Adıyamanlı kızların gözlerinde 
Geceyi sabah bileceğiz bülbüllerin sesiyle 
Ağustos böceklerinin kemençesiyle türküler söyleyeceğiz 
Beni bekliyor türküler 
Adıyamanlı çocuklar kızlar ve delikanlılar 
Fındığa gitmeliyim dostlar 
Tefeciye kumar borcum var 
Fonuna hırsızına arsız uğursuzuna 
Taban fiyatı’na’ kadar! ..... 
Art niyet ardıçlarını ardıç ağacı ile kalaylayarak, 
Kalan sağları yürekten selamlarım. 
Kombinin üstüne yuva yapan kumrunun Rab'bisine 
Emanet eyledim evi,doğacak kumru yavrularını ve 
Bu ağustos yangını kenti, yine terkediyorum 
Fındığa gidiyorum.
 

 
  Bugün 3 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol